Dünden Bugüne Epilepsi

epilepsi_yazi_2022

Epilepsi, farklı nöbet tiplerinin görüldüğü ve tüm yaş grubundan insanları etkileyen sık görülen nörolojik bir hastalıktır. Hastalık hakkında ilk bilgiler Babillilerin, Hintlilerin, Mısırlıların ve Yunanlıların antik yazılı kaynaklarına dayanır. Babilliler nöbetleri 'miqtu' olarak adlandırmış, nöbetlerin belirti ve nedenleri hakkında 3000 yıl önce yazılar yazmışlardır.1

Milattan önce 400’lü yıllarda Hipokrat, epilepsiyi “Kutsal hastalık” olarak isimlendirmiş ve bir beyin rahatsızlığı olduğunu ifade etmiştir. Fakat uzun yıllarca epilepsi, insan bedenine giren şeytanın ya da kötü ruhların eylemi olarak da nitelendirilmeyi sürdürmüş hatta bir dönem papazlar epilepsi nöbeti geçiren kişileri cadı olarak nitelendirmiş ve yakarak idam etmiştir.

1600’lü yıllara gelindiğinde ise Thomas Willis, epilepsiyi kimyasal olarak tanımlayan ilk kişi olmuştur. Ayrıca Willis bu bozukluğun iki ana özelliğini keşfetmiştir. Bunlardan birincisi, nöbetlerin etkilenen kaslardan ziyade beyinde başladığını fark etmiş; ikinci olarak epileptik nöbet sırasında görülen hafıza kaybını tanımlayan ilk kişi olmuştur.

Yıllarca epilepsi nöbeti geçiren kişilerden korkulmuş ve bu kişiler sosyal damgalanmaya uğramıştır. Bütün bu durumlara rağmen aslında epilepsi toplum içinde en sık rastlanan nörolojik hastalıklardan biridir ve dünyada 50-65 milyon ile popülasyonun yaklaşık %1’ini oluşturduğu kabul edilmektedir. Türkiye’de ise 700.000 kişi epilepsi hastasıdır.

Epilepsi hastalığı doğuştan olabildiği gibi birtakım olaylara ve durumlara bağlı olarak da gelişebilir. Bu durumların başında Perinatal asfiksi denen doğumdan önce veya yeni doğanda meydana gelen oksijen yetersizlikleri, travmaya bağlı beyin hasarı veya beyinde damar tıkanıklığı (%0,5-6), enfeksiyonlar (%5-7), kafa travması (%2-12), beyin tümörü (%0,5-2), zehirlenmeler ve alkol yoksunluğu gelmektedir.

Beynimiz ve sinir sistemimiz, genel işleyişinde sinyaller ile, bir noktadan diğerine mesajlar iletir. Bu sinyaller ile vücudumuz iç ve dış ortamda meydana gelen değişimlere uyum sağlar. Epilepside bu ritmik elektriksel dürtülerin ritmi bozulur. Bunun yerine, beynin bir veya daha fazla bölgesindeki hücreler arasında -öngörülemeyen şimşekler gibi- elektrik enerjisi patlamaları oluşur. Bu elektriksel bozulma, farkındalıkta (bilinç kaybı dahil), duyularda, duygularda ve kas hareketlerinde değişikliklere neden olur. Epileptik nöbet bu şekilde meydana gelir.2

Nöbetler, beynin hangi bölümünün dahil olduğuna bağlı olarak insanları farklı şekillerde etkileyebilir:

  • Kontrol edilemeyen sarsıntı ve sallanma
  • Farkındalığını kaybetmek ve boş boş boş bakmak
  • Kasılmak
  • Karında "yükselme" hissi
  • Olağandışı kokular veya tatlar
  • Kollarda veya bacaklarda karıncalanma hissi gibi garip duyumlar
  • Yere yığılmak
  • Bayılmak ve hafıza kaybı ile ne olduğunu hatırlayamamak bazı epilepsi semptomlarındandır.3

Kişide bu semptomların fark edilmesinden sonra hastalığın tanısı ise doktor muayenesi ile konur. Bunun için kullanılan en yaygın yöntem elektroensefalografi (EEG)’dir.

EEG cihazı kafanın bazı noktalarına yerleştirilen sensörler aracılığı ile beynin elektriksel aktivitesini ölçer ve aktiviteyi dalgalanmalar şeklinde raporlar. Bu raporda anormal dalgalanmalar görülmesi epilepsi kaynaklı olabilir.

Nöbetleri azaltmak veya kontrol altına almak için tedavi seçenekleri mevcuttur. Hekim tarafından nöbet tipine uygun anti-epileptik ya da anti-nöbet ilaçlar tedavinin temelini oluşturur. Beynin “temporal lob” olarak adlandırılan kısmından kaynaklı bazı epilepsi türlerinde uygun kişilerde cerrahi tedaviler de uygulanabilmektedir. Ayrıca nöbetlerin kontrolü için vücuda elektronik cihaz yerleştirilmesi de uygulanan bir diğer tedavi yöntemidir.Nöbetleri tetikleyen faktörlerin (uykusuzluk, alkol kullanımı vb) farkında olunması ve bu tetikleyicilerden kaçınılması ise temeldir.

Tedavi sürecinde doktor tarafından reçetelen ilaçların ne zaman ve ne kadar alınacağına uymak önemlidir. İlaçları almayı asla aniden bırakmamak gerekir. İlaç tedavisine devam eden ve birkaç yıldır nöbet geçirmemiş kişiler, tedavi devamlılığı konusunda mutlaka doktora danışmalıdır.

Epilepsi ilaçlarını alırken, reçetesiz satılan ilaçlar veya tamamlayıcı ilaçlar da dahil olmak üzere, doktorla veya bir uzmanla konuşmadan başka ilaç alınmamalıdır. Diğer ilaçlar epilepsi ilaçlarının etkililik ve güvenliğini etkileyebilir. 5

Referanslar:

  1. Günbey C, Topçu M. Epilepsinin tarihçesi. Kumandaş S, Canpolat M, editörler. Çocukluk Çağı Epilepsileri. 1. Baskı. Ankara: Türkiye Klinikleri; 2020. p.1-3
  2. https://my.clevelandclinic.org/health/diseases/17636-epilepsy
  3. https://www.nhs.uk/conditions/epilepsy/
  4. https://www.nhs.uk/conditions/epilepsy/treatment/
  5. https://www.nhs.uk/conditions/epilepsy/treatment/

Daha iyi bir kullanıcı deneyimi sunmak ve hizmetlerimizi daha etkin sunmak için, üçüncü kişilere ait olanlar da dahil, çerezler ve benzer teknolojiler kullanmaktayız. Detaylı bilgi için Gizlilik Politikası’nı ve Çerez Politikası’nı. inceleyebilirsiniz.