
Monoklonal Antikorlar

Monoklonal Antikor nedir?
Monoklonal antikorlar sadece bir hedefe veya epitopa karşı üretilmiş, amino asitlerden oluşan kompleks proteinlerdir. Antikorlar heterodimerik moleküllerdir. 2 adet 50kDa molekül ağırlığında olan benzer ağır zincir ve yaklaşık 25 kDa ağırlığında 2 adet birbirine benzer hafif zincir olmak üzere toplam 4 tane polipeptid zincirinden oluşurlar. Normalde, Plazma B Lenfositlerimiz tarafından bir tehtid algılandığında sentezlenen bu özel imünoglobülinler, patojenlere yapışarak onları işaretleyebilir, patlatabilir, belli bir yerde toplayabilir veya etkisiz hale (nötralizan) getirebilirler. Monoklonal antikorlar, birçok kanser türü de dahil olmak üzere çeşitli hastalıklarla savaşmak için 1980'li yıllardan bu yana kullanılmaktadır. Geçici süreliğine bağışıklık (pasif) sağlarlar ve kısa bir süre sonra idrar yolu ile vücuttan atılırlar. İnsan vücudu bir çok farklı türde antikor üretir lakin, Rekombinant DNA teknolojisi, insan vücudunun üretemediği artifisyel (yapay) antikorları da biyoteknoloji tesislerinde bulunan biyoreaktörlerde üretebilmemizi sağlamıştır. Bu teknolojinin gelişmesi sayesinde: fare, kimerik ve hümanize olmak üzere farklı tiptlerde ve çok saf bir şekilde hazırlanmaları mümkün olmuştur. Spesifik olarak diagnostik görüntülemede onkoloji, enfeksiyon ve kalp damar hastalıklarının erken teşhisinin kesin olarak yapılmasının yanında, yine onkoloji ve enfeksiyon hastalıklarının tedavisinde monoklonal antikorların son yüzyılın en önemli terapötik, biyoteknolojik ajanları olduğu bildirilmektedir. Maalesef, monoklonal antikorlarla alakalı sorun, başlangıçta seçilen en uygun antikor hücresinin seçiminin çoğu zaman uzun sürmesi ve bu nedenle de pahalıya mal olmasıdır. Monoklonal antikor terapisi, bir hastalığı geçirip, iyileşmiş kişilerden elde edilen, Konvelesan Plazma tedavisinden çok farklı bir yaklaşımdır ve karıştırılmaması gerekir çünkü içerisinde poliklonal antikorlar, yani farklı antikorların klonları vardır ve her farklı antikor klonu, patojenin farklı kısımlarına yapışabilir.
Monoklonal antikorlar nasıl üretilir?
Biyoreaktörlerde, canlı hücrelere yapılan genetik modifikasyonlar ve regülasyonlar doğrultusunda, multi-disipliner profesyönellerden oluşan ekiplerin gözetiminde üretilir ve süreç oldukça karmaşıktır.
Monoklonal antikorlar nasıl çalışırlar?
Antikorlar, birkaç farklı mekanizma ile patojenlerin (hastalık yapıcıların) yok edilmesine yardımcı olur:
• Aglütinasyon - Hücresel patojenler, daha kolay uzaklaştırılmaları için kümelenir.
• Nötralizasyon – Antikorlar, patojenik bölgelere bağlanarak blokaj sağlanır. (örn., Ekzotoksinler)
• Kompleman aktivasyonu - kompleman proteinler, zarları perfore eder. (hücre lizizi)
Kanser hücrelerinde bulunan çeşitli hedef moleküllere yönelik geliştirilmiş olan monoklonal antikorlar, son yıllarda onkolojide kullanılan en etkili teröpatik ajanlar arasına girmiştir. Sitokinler kemotaktik, opsonizasyon ve vasküler geçirgenliği arttırarak monoklonal antikorların tümöre geçişini kolaylaştırır. Monoklonal antikorlar direkt olarak büyüme faktörü reseptörlerine bağlanırlar ve bu şekilde kanser hücrelerinin ölümüne neden olurlar. Yüksek düzeyde spesifite ve nisbeten olumlu toksisite profilleri, bu maddelerin standart tedaviler içinde yer almalarını sağlamıştır.
Monoklonal antikorları diğer terapilerden avantajlı kılan faktörler nelerdir?
Özel protein yapıdaki bu antikorlar, hedefe yönelik tedavidir.Bu nedenle, her hastalığın, her bir ayrı faktörü için, duruma özel olarak çalışıp, nedenin köküne inerek çözüm getirirler. Küçük moleküller ise, aynı işi spesfik olmayark, vücudun her yerinde gerçekleştirmeye çalıştıklarından, aktivasyonu da daha az olacaktır. Bağışıklık sistemi doğal olarak antikor üretir. Bununla birlikte, bilim insanları laboratuvarda bağışıklık sisteminin hareketini taklit eden antikorlar üretebilirler. Bu antikorlar, oto-immün bozuklukları olan kişilerde normal dokulara saldıran proteinlere karşı etki edebilir ve aynı zamanda da kansere karşı hem tespitte hem de savaşta önemli bir rol oynar.
Monoklonal antikorlar sadece kanserde mi kullanılır?
Hayır. Romatizmal eklem iltihabı, Çoklu skleroz (MS), Kalp-damar hastalıkları, sistemik Lupus Eritematoz, Krohn hastalığı, Ülseratif kolit, Sedef hastalığı, organ nakli reddi ve birkaç durumda daha kullanılabilir.
Monoklonal antikorların gelecekteki yeri nedir?
1980'lerin ortasında çıkmış olan bu biyoteknolojik ilaçlar, 2014'te 180 milyar dolarlık bir pazara ulaşmıştır. Dünya genelinde üretilmekte olan birçok yeni ilaç artık biyolojik olduğundan, bu etkinin artacağı tahmin edilmektedir.
Monoklonal antikorların yan etkileri nelerdir?
Monoklonal antikorlarla ilişkili yan etkiler, özel etki mekanizmalarından kaynaklanır. Ayrıca, bütün monoklonal antikorlar, toplardamardan çözelti (serum) ile uygulandığı için alerjik tepkimelere neden olabilirler. Buna ek olarak: titreme, zayıflık, ishal, mide bulantısı, kusma, döküntü, kaşıntı, yüksek kan şekeri seviyeleri, öksürük, kabızlık gibi semptomlar da görülebilir.
Monoklonal antikorlar Covid tedavisinde kullanılabilir mi?
Evet. Bununla alakalı araştırma ve geliştirme projeleri dünyanın dört bir yanında gerçekleştirilmektedir ve yakın zamanda piyasaya sürülecek ürünler mevcuttur. Nobel’in de bu alanda çalışmaları vardır ve sonuç alındığı takdirde sizlere müjdelenecektir.
Referanslar
Nobel İlaç’ın Sağlık Profesyonellerine Yönelik Dijital Platformu