Mutlu Bağırsaklar, Mutlu Zihin: Ruh Sağlığının Bilinmeyen Kahramanları

mutluzihin-160523-thumbnail

Bireyler sağlıklı beslenme hususunda bilinçlendikçe istekleri de aynı oranda artmaktadır. Sağlığa dair pozitif etkileri ve türlü hastalıklara karşı koruması kanıtlara dayanılarak ortaya konulmuş canlı mikroorganizmalarla zenginleştirilerek, taze tüketilen gıdalar, kişiler tarafından gittikçe daha fazla talep edilmektedir. Son zamanlarda bu ürünlerin zenginleştirilmesinde kullanılan canlı mikroorganizmaların bazısının psikiyatrik hastalıkların tedavisinde etkili olabileceği mühim bir konu olmuştur.1


Sindirilirken bağırsak bakterileriyle etkileşerek zihinsel olarak fayda sağlayan canlı probiyotik bakterilere, “psikobiyotik bakteriler” denir.

Psikobiyotikler; hem ruh ve sinir hastalıklarının tedavisinde etkili olup hem de vücutta probiyotikler gibi etki sağlamaktadır. Psikobiyotikler, bağırsak florasına kolonize olarak nöronal fonksiyonlar üzerinde doğrudan ve dolaylı olarak olumlu etkiler oluşturan canlı bakterilerdir.1


Bağırsak mikrobiyotası ile beyin ve sinir sistemleri arasındaki ilişki günümüzde gittikçe önem kazanmaktadır. Araştırmalar, bağırsak mikrobiyotasının, gastrointestinal sistemi, metabolizmayı ve bağışıklık sistemini düzenleyen yanı sıra, beyin ve sinir sistemine de önemli bir etkisi olduğunu belirtmektedir. Var olan bu ilişki bağırsağın ikinci beyin olarak adlandırılmasına neden olmuştur. Araştırmalar, hastalıkların anlaşılması ve bağırsak-beyin ilişkisinin çözülmesi için oldukça önemlidir.2 


Yapılan araştırmalar bağırsak- beyin ilişkisinin sandığımızdan daha önemli olduğunu göstermektedir.2 Çalışmalarda, bağırsak mikrobiyotasının beyin fonksiyonları ve davranışlarını etkilediği gösterilmiştir. Örneğin, hayvan modellerinde yapılan araştırmalar, bağırsak mikrobiyotasındaki değişikliklerin anksiyete, depresyon, sosyal davranış bozuklukları ve hafıza kaybı gibi beyin fonksiyonları üzerinde olumsuz etkileri olduğunu göstermiştir.3


Bağırsak sağlığı zihinsel sağlıkla çift yönlü bir düzenleyici sistem ilişkisi içinde olduğu için "Mikrobiyom-Bağırsak-Beyin Ekseni" olarak adlandırılmıştır. Bağırsak-beyin eksen sistemi, bağırsak mikrobiyotası ile beyin arasında bir haberleşme kanalı görevi görmektedir. Bağırsak-beyin ekseni, düzensizlik varsa birkaç patofizyolojik sonuca neden olabilecek çift yönlü bir iletişim yolu sağlar.4


Bağırsak mikrobiyotasındaki değişikliklerin hastalıkların gelişimi ve ilerlemesi ile ilişkili olduğu gösterilmiştir. Örneğin, irritabl bağırsak sendromu, inflamatuar bağırsak hastalığı, obezite, diyabet, Parkinson hastalığı ve Alzheimer hastalığı gibi birçok hastalıkta, bağırsak mikrobiyotasındaki değişikliklerin rolü olduğu düşünülmektedir.3


Probiyotikler ve prebiyotikler gibi bağırsak mikrobiyotasını etkileyen besin maddelerinin, bazı hastalıkların tedavisinde potansiyel yararları olduğu gösterilmiştir. Örneğin, probiyotiklerin irritabl bağırsak sendromu, inflamatuar bağırsak hastalığı ve depresyon gibi durumlar üzerinde olumlu etkileri olduğu belirtilmiştir.3

Anksiyete ve Depresyon
Sağlıklı bir zihin, hem fiziksel hemde nörolojik olarak iyilik hali sağlar.5 Bilimsel araştırmalar, psikobiyotiklerin depresyon, kaygı ve stres durumlarında umut verici bir yaklaşım olduğunu göstermiştir.6 Anksiyete ‘herhangi bir stres anında kişinin içinde bulunduğu kaygı, endişe ve bunalım durumu’ şeklinde tanımlanmaktadır. Depresyon; hastalarda engellere sebep olabilen ve küresel hastalık yükünün başta gelen nedeni halinde yaygın bir zihinsel ve ruhsal bir rahatsızlıktır. Kişiler için depresyon, bir çeşit ruhsal çöküntüdür. Hayvan çalışmaları, probiyotik tüketiminin beyin fonksiyonlarını değiştirebileceği ve böylece kaygı veya depresyona benzer davranışları modüle edebileceğini göstermiştir. Psikobiyotiklerin klinik popülasyondaki depresif belirtilerin azaltmasında rol oynadığı bildirilmiştir.7


Deneysel hayvan modellerinde yapılan çalışmalara göre çeşitli probiyotik mikroorganizma türlerinin psikobiyotik olduğu saptanmıştır. Lactobacillus suşlarının düzenli uygulanması, hayvan modellerinde kaygı ve depresyon semptomlarını azaltmıştır.8

Alzheimer
Alzheimer hastalığı, bilişsel hareketler ve bilinç kaybı ile ortaya çıkan kronik nörolojik bozukluk sonucu oluşan bir hastalık olarak tanımlanmaktadır.9 Alzheimer hastalarında yapılan bir araştırmada probiyotik takviyesi alan hastaların zihinsel fonksiyonlarında gelişmeler gözlenmiştir. Bir klinik araştırmada, Alzheimer hastalığı olan farelere probiyotik fermente süt verilmesi sonucunda sağlıklarının iyileştiği gözlenmiştir. Fareler üzerinde yapılan araştırmalar sonucunda elde edilen verilere göre probiyotikler kontrol farelerinin bilişsel hareketlerini ve hafızasını geliştirmiştir.10

Parkinson
Parkinson hastalığı (PH), motor ve motor olmayan bulgularla alakalı nörolojik bozukluk olarak tanımlanan bir hastalıktır.6 Bağırsaklarda, mikroorganizma sayılarındaki azalma ile ortaya çıkan inflamasyonlar, nörodejeneratif bir hastalık olan Parkinson hastalığını tetikler.11


Parkinsonlu bireyler tarafından alınan probiyotik mikroorganizmaların klinik araştırmalarda, bağırsak-beyin ekseni işlevi üzerinde durulmuştur. Bir çalışma, probiyotik mikroorganizma alımının Parkinsonlu bireylerde üst ekstremite (kol) hareketini geliştirdiğini belirtmiştir.12


Pilot bir çalışmada 52-72 yaş aralığında parkinsonlu bireylerde 3 ay süresince sürekli parkinson ilaçları ile probiyotik takviyesi verilmiştir. Parkinson hastalığına sahip bireylerin yaşam kalitesinin düzeldiği görülmüştür. Yapılan araştırmalar, psikobiyotiklerin Parkinsonlu bireylerde oksidatif stresi ve inflamasyonları azaltarak yarar sağladığını göstermiştir.13

Otizm Spektrum Bozukluğu 
Nörogelişimsel bir hastalık olan otizm spektrum bozukluğu, davranış ve tekrarlayan ilgi kalıpları ve/veya faaliyetlerin eşlik ettiği, birden çok bağlam ve düzeyde sosyal ilişkilerdeki zayıflıklarla tanımlanabilir.14 OSB'li bireylerde çoğunlukta anksiyete, depresyon, ataklar , bağırsak disbiyozu ve diğer sindirim sistemi problemleri (ishal, kabızlık, karın ağrısı, kusma, şişkinlik, reflü veya kötü kokulu dışkı gibi) meydana gelebilmektedir.15 Otizmli bireylerde besin tüketiminde seçicilik, besin tüketimini kabul etmeme ve tekstür hassasiyeti çoğunlukla görülür. Bundan dolayı sindirim sistemi hastalıklarına sıklıkla rastlanılır.16 Son araştırmalar, probiyotik bakterilerinin teşhis edilen hasta kişilerde GİS bozukluklarını ve hatta OSB ile ilişkili semptomları düzeltebileceği göstermiştir.17

Hamileler üzerine yapılan bir araştırmada ise hamilelerin 14-16. haftalarında verilen bir probiyotiğin doğumdan sonra depresyonda etkisi değerlendirilmiş, probiyotik tedavi uygulanan hamile kadınların ortalama olarak daha az depresyon ve anksiyete skorlarının mevcut olduğu saptanmıştır. Probiyotiklerin doğumdan sonra depresyonun tedavisi ve engellemesi için ümit verici olabileceği ve probiyotiklerin ruhsal olarak iyileşmede pozitif yarar gösterebileceği saptanmıştır. Yapılan araştırmalar neticesinde probiyotiklerin insan sağlığı üstünde birçok yararlı etkisi olduğu gözlemlenmiştir.4


Bunların yanı sıra bağırsaklarımız ruh durumumuza etki eden dopamin, serotonin, opiat gibi maddelerin kaynağı olarak da bilinmektedir. Yani bağırsağı bu tarz hormonların salgılandığı yer olarak gördüğümüz zaman yediklerimiz de daha fazla önem kazanmaktadır.2


Beynimiz verilen kararları tek başına vermediği gibi bu süreçte bağırsakların da etkili olduğu bilinmektedir. Mutluluk hormonu olarak bilinen serotonin %95’e varan oranlarda bağırsaklarda üretilmektedir. Bu durumda mutlu bir yaşam için beslenme tek başına bir etmen olmasa da önemli bir etmen olarak karşımıza çıkar. Bağırsak sağlığı dediğimiz zaman ise zararlı ve dost bakterilerin bir arada bulunduğu bağırsak florası önemli bir hal almaktadır. Dost bakteriler ise probiyotikler olarak adlandırılmaktadır. Doğal probiyotiklere kefir, ev yapımı yoğurt, salatalık turşusu gibi gıdalar örnek verilebilir.2


Probiyotikler vücudumuz için yararlı olan canlı dost bakterilerdir. Önemli olan bu dost bakterilerin bağırsağa canlı ulaşmasının sağlanmasıdır. Günümüzde bunu sağlayan kaplama teknolojisine sahip ürünler bulunmaktadır. Aksi durumda besinler ya da gıda takviyesi yoluyla alınan bu dost bakteriler mide asidi ile karşılaşınca canlılıklarını sürdürememe riskiyle karşı karşıya kalmaktadır. Yani ne kadar canlı dost bakteri bağırsağımıza ulaşırsa sindirim ve bağışıklık sistemi o kadar desteklenmiş olur.2

Besinler ilacınız, ilacınız besininiz olsun.

Hipokrat


Kaynaklar
1.    Onaran, B., & Türkmen, N. (2022). Psikobiyotikler: depresyon ve anksiyete ile ilişkisi. Sağlık Bilimleri Dergisi, 31(1), 101-106.
2.    https://nblturkiye.com/bagirsak-beyin-aksi-nedir/
3.    Dinan TG, Cryan JF. The Microbiome-Gut-Brain Axis in Health and Disease. Gastroenterol Clin North Am. 2017 Sep;46(3):77-89.
4.    Göktaş Ayşe, DOĞAN Gökçe, ÇELİK Ezgi, Yabancı Ayhan Nurcan, “Psikobiyotiklerin Sağlık Üzerine Etkileri” (Ed. Seda Söğüt, Eda Cangöl) Sağlık Üzerine Multidisipliner Çalışmalar Roting Academy yay., Çanakkale 2020, s.105-125.
5.    Dinan, T. G., Stanton, C., & Cryan, J. F. (2013). Psychobiotics: a novel class of psychotropic. Biological psychiatry, 74(10), 720–726.
6.    Düdükçü, N., & Öğüt, S., (2022). Psikobiyotikler ve Yaşlı Sağlığı. Psikiyatride Güncel Yaklaşımlar, 14(4), 1-1.
7.    Cryan, J. F., O'Riordan, K. J., Cowan, C. S., Sandhu, K. V., Bastiaanssen, T. F., Boehme, M., ... & Dinan, T. G. (2019). The microbiota-gut-brain axis. Physiological reviews.
8.    Evrensel, A., Ünsalver, B.Ö., Ceylan, M.E. (2019). Psychobiotics. In: Kim, YK. (eds) Frontiers in Psychiatry. Advances in Experimental Medicine and Biology, vol 1192. Springer, Singapore.
9.    Kuyumcu, A., & Yıldız, M. (2020). Sağlık Bilimleri Fakültesi Öğrencilerinin Psikobiyotik Özellik Gösteren Besinlerin Tüketim Durumları ile Mutluluk Düzeyleri Arasındaki İlişki. Namık Kemal Tıp Dergisi, 8(2), 212-218.
10.    Mörkl, S., Butler, M. I., Holl, A., Cryan, J. F., & Dinan, T. G. (2020). Probiotics and the Microbiota-Gut-Brain Axis: Focus on Psychiatry. Current nutrition reports, 9(3), 171–182.
11.    Küçükvardar, C. (2021). Genç yetişkinlerde probiyotik-psikobiyotik gıda tüketiminin vücut algısı ve benlik saygısı üzerine etkisi (Master's thesis, Biruni Üniversitesi).
12.    Blais, L. L., Montgomery, T. L., Amiel, E., Deming, P. B., & Krementsov, D. N. (2021). Probiotic and commensal gut microbial therapies in multiple sclerosis and its animal models: a comprehensive review. Gut microbes, 13(1)
13.    Morshedi, M., Valenlia, K. B., Hosseinifard, E. S., Shahabi, P., Abbasi, M. M., Ghorbani, M., Barzegari, A., Sadigh-Eteghad, S., & Saghafi-Asl, M. (2018). Beneficial psychological effects of novel psychobiotics in diabetic rats: the interaction among the gut, blood and amygdala. The Journal of nutritional biochemistry, 57, 145–152.
14.    Magalhães-Guedes, K. T., do Nascimento, A. S. M., da Anunciação, T. A., & Soares, S. E. (2020). Psychobiotics in daily food against psychiatric disorders. African Journal of Food Science, 14(6), 161–166.
15.    Şahin, İ. N. (2022). Gut-Beyin ekseni, nörodejeneratif hastalıklar ve mikrobiyatanın etkileri. İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi, 4(2), 80-84.
16.    GÜLLER, N., DEĞERLİ, S., Amine, S. A. R. I., ALTINTAŞ, M., & ADIGÜZEL, E. (2020). Otizm spektrum bozukluğunda bağırsak-beyin aksı, diyet yaklaşımları ve probiyotik tedavisi. Haliç Üniversitesi Sağlık Bilimleri Dergisi, 3(2), 69-82.
17.    Cheng, L. H., Liu, Y. W., Wu, C. C., Wang, S., & Tsai, Y. C. (2019). Psychobiotics in mental health, neurodegenerative and neurodevelopmental disorders. Journal of food and drug analysis, 27(3), 632-648.
 

Daha iyi bir kullanıcı deneyimi sunmak ve hizmetlerimizi daha etkin sunmak için, üçüncü kişilere ait olanlar da dahil, çerezler ve benzer teknolojiler kullanmaktayız. Detaylı bilgi için Gizlilik Politikası’nı ve Çerez Politikası’nı. inceleyebilirsiniz.